Önsöz

Türk Ulusunun tarihi, altın harflerle yazılmış destanlarla doludur. Bu destanları kahraman şehitlerimiz ve gazilerimiz Çanakkale’de, Niğbolu’da, Çaldıran’da, Varna’da, Mohaç’ta, Gaziantep’de, Şanlıurfa’da, İnönü’de, Sakarya’da, Afyon’da ve Kosova’da yazmışlardır.

1915’te Çanakkale’de tarihimizin onurlu sayfalarından biri yazılmış, dünya; Türk’ün kahramanlığına, cesaretine ve onurlu direnişine tanıklık etmiş, teknik ve sayısal üstünlüğün savaşı kazanmak için tek başına yeterli olmadığını yaşayarak anlamıştır.

Çanakkale Savaşı, yüzyılın en büyük savaşlarından biri olup zannedildiği gibi sıradan bir savaş değildir.

Çanakkale, öyle bir mücadeledir ki, asırlardır yorgun düşmüş bir milletin, milli mücadelesinin önemli bir safhasını teşkil etmiş, Gelibolu’da Atatürk’ü milletin geleceğe ait vazgeçilmez önderi yapmıştır. Özetle Çanakkale Türk Ulusu için bir onur ve gurur abidesidir.

Türk halkının çok sayıda şehit vermesine karşın, Çanakkale’de gösterdiği üstün başarı, ulus olma bilincinin de tohumlarını atmıştır. Yurt içinden ve dışından farklı bölgelerden, Kosova’dan Prizren, Priştina, İpek ve Gora’dan gelen insanlar, Çanakkale’de ortak bir ülküyle hareket etmiş, atalarımızın emaneti kutsal yurt toprakları uğruna seve seve şehit ve gazi olmuşlardır.

Çanakkale türküsü yankılanınca Türkiye’de olduğu gibi Kosova’da da, herkes saygı duruşuna geçer, o günleri hatırlar, başlar eğilir, gözler buğulanır, yürekler dağlanır.

İşte bu kitapta Çanakkale Savaşı ve Kosova arasındaki yakın ilişkiyi bulacaksınız.

Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını, gözlerini kırpmadan asil kanlarını akıtan kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet, saygı ve gönül borcuyla anıyoruz