Okumak istediğiniz bölüm üzerine tıkladığınızda, metin alt tarafta açılacaktır.
Fotoğrafları tam boyutunda görüntülemek için üzerine tıklayabilirsiniz.

Makalelerle Çanakkale Savaşı

Kosova Türk Yaratıcılığında Çanakkale Savaşı

Prof. Dr. Nimetullah HAFIZ[1] – Prof. Dr. Tacida Zubçeviç HAFIZ[2]

Batı dünyası, Fatih Sultan Mehmet’in Osmanlı hakimiyeti altına aldığı ve 20. yy. başlarına kadar hükümdarlığı altında bulunduğu bu toprakları yeniden ele geçirmeyi sabırla planlaştırmış, bekledikleri bu fırsattan yararlanarak Türkleri Avrupa’dan sürmek için bir araya gelmiş ve hesaplaşma zamanının geldiğine inanarak Marmara denizinin iki incisi olan Çanakkale ve İstanbul boğazlarını ele geçirdikten sonra İstanbul’u fethetmek amacıyla en modern silah güçleriyle 19 Şubat 1915 tarihinde saldırıya geçmişlerdir.

1915 yılının 19 Şubat ila 18 Mart tarihleri arasında süren Çanakkale Savaşı’nda, Avrupa müttefikleri donanmalarının büyüklüğüne aldanan deniz kuvvetleri komutanı General Hamilton, sonu geldiğine inanılan ve herhangi bir savunma müdahalesini yapamayacağı zannedilen İstanbul Boğazındaki, ”hasta adam”la kolay başa çıkabileceğini kesin olarak inanıyordu. Oysa Türk halkı inanç gücü, gurur ve cesaret dolu bedenleri, dönemin en güçlü çelik zırhlı kuvvetlerini parçalamış, o güne kadar da tarihte görülmemiş bir savaş yürütmekle siper oluşturmuştu. Orada Türk devleti kurtuluşunun bedelini 253.000 evladıyla ödemek zorunda kalmıştır.

Çanakkale Savaşı adıyla anılan bu savaş tarih boyunca yürütülen savaşlar arasında en çetin, en kanlı ve en son, ölüm kalım savaşı idi. Bu savaşın ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar can kaybına neden olduğunu en iyi Türk ulusu bilmektedir, çünkü bu savaşta sayısını kesin olarak bilemediğimiz Türk aileleri evlâtsız, Türk çocukları ise babasız kalmışlardır. Fakat ne pahasına olursa olsun bu savaşta Türk ulusu, Avrupa müttefikleri İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan güçleriyle kahramanca savaşarak hem Çanakkale Boğazı’nı kurtarmış, hem bununla Türk ulusunun egemenliğini savunmuş, hem de bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşlarını da atmış olmuştur. Bu mücadele verilmeseydi bugün dünyamız, özellikle bugünkü Türk Cumhuriyetimiz nasıl bir görünüm kazanacaktı kim bilir...?

Çanakkale Savaşı’nda Türk devletini kurtarmak için şehit düşen Anadolu Türkleri’nin arasında bugünkü Türkiye dışında yaşayan çok sayıda Türk, Boşnak, Pomak, Arnavut, Tatar, Goralı ve diğer uluslardan olan Türk severler, eski Türk hâkimiyetini arayan ve Türkiye’yi bu cehennem felâketten kurtarmak için yaşamlarını feda etmeye hazır bulunan savaş gönüllüleri de vardı. Çanakkale Savaşı aynı darbeyi sırtlarında hisseden bu halkların tarihlerinde de silinmeyen ve unutulması mümkün olmayan izler bırakmıştır. Onlar, bu duygularını sözlü ve yazılı olarak kamuoyuna duyurtmaya çalışmışlardır. Bunların arasında kimi şair ve yazarlar da vardır. Bu yazarlar birçok eserlinde Çanakkale Savaşı ile ilgili olayların mucizelerini, duygularını onlardan sonra gelen kuşaklara iletmeye çalışmışlardır.

Kosova’da onlarca yıl sürdürdüğümüz Türkoloji çalışmalarımızın sonucu günümüze dek derleyebildiğimiz Çanakkale Savaşı ile ilgili söylenen ve yazılan edebi ürünlerini: 1. Kosova Türk Halk Türkülerinde, 2. Kosova Türk Destanlarında ve 3. Kosova Türk Şairlerinin Eserlerinde Çanakkale Savaşı, diye üç ana bölüme bölmeyi uygun bulduk.



[1] Türkolog-Yazar

[2] Priştina Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Üyesi

Kosova’dan Çanakkale’ye : ”Makalelerle, Anılarla, Şiirlerle, Törenlerle ve Belgelerle Çanakkale Savaşı”/ [Editor- Hazırlayan : KTTGKK]. - Prizren : Bal-Tam, 2008. - 150 f. : ilustr ; 21 cm.

Önsö: f. 7. - Kaynakça : f. 150

ISBN-978-9951-8608-9-5