Okumak istediğiniz bölüm üzerine tıkladığınızda, metin alt tarafta açılacaktır.
Fotoğrafları tam boyutunda görüntülemek için üzerine tıklayabilirsiniz.

Şiirlerle Çanakkale Savaşı

ÇANAKKALE ŞİİRİ

Çanakkale içinde

Sıra sıra söğütler

Oturmuş Binbaşılar

Asker öğütler

Of Gençliğim eyvah

Çanakkale içinde sıra sıra kavaklar

Oturmuş binbaşılar askerleri sayar

Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde toplar patlıyor

12’inci fırka hücuma kalkıyor

Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir uzun selvi

Kimimiz evli kimimiz nişanlı

Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde vurdular beni

Canım çıkmadan evvel gömdüler beni

Of gençliğim of

Çanakkale içinde bir yeşil testi

Analar babalar ümidi kesti

Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir uzun bunar (Su Kuyusu)

İçmeyin din kardeşlerim

Zehirlidir su

Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde yan basa basa

Ciğerlerim koptu kan kusa kusa

Of gençliğim eyvah

YEMEN ŞİİRİ

Ala atım ezilirmi

Tabur yolda düzülürmü

Vay benim kara yazılarım

Çarıkla yemene gidilir mi

Yemen Yemen şanlı yemen

Toprakları kanlı yemen

Ben yemene dayanamam

Validemden ayrılamam

Borozanlar çalınıyor

Binbaşılar darılıyor

Darılmayın binbaşılar

Can ciğerden ayrılıyor

Çıktım yemen düzüne

Çizmeyi çektim dizime

Gördüm düşmanlar geliyor

Devlet mavzeri aldım elime

Yeşil çatır yaşmı tutar

Devlet mavzer pasmı tutar

Varmı soranlar valideme

Benim için yasmı tutar

ARKADAŞLARIMA NASİHAT[1]

Ahbaplarım din arkadaşlarım

Siz evlerinize gideceksiniz

Gora’ya döneceksiniz

Sakın gündüz varmayın

Sakın haber vermeyin

Sakın ateş etmeyin

Sakın atlarınızı koşturmayın

Sakın şarkı söylemeyin

Bütün analar çıkacaklar

Askerleri karşılamaya

Herkesin anası çıkacak,

Benim anamda çıkacak

Size beni soracak

Ansızın demeyin

Hemen söylemeyin

Aman böyle deyiniz

Çocuğun askerde kaldı ana

Çocuğun askerde evlenmiş ana

Ağır davullar vardı orda ana

Tanklar tüfekler sirenler ana

Çektik bulutlara bayrağı ana

İnceli taşlardı düğüncüler

Beyaz elbise doku anam

Kırmızı toprak gelinim anam

Kanlı elbisemi gönderiyorum sana anam

Evladın dünyadan göçtü anam

Mezarım uzakta olacak anam

Sabırlı olmalısın sen şehit anasısın

BURASI ÇANAKKALE[2]

Bu Çanakkale’de koptu kıyamet

Bu Çanakkale’de koptu kıyamet

Ahbe anam budur alamet

Ooof gençliğim gitti

Kimisi nişanlı, kimisi evli

Kimisi nişanlı, kimisi evli

Alıyor Azrail can, kimseye sormadan

Ooof sormadan…

Çanakkale içinde zincirli bunar(pınar)

Çanakkale içinde zincirli bunar

İçmeyin be arkadaşlar zehirli sular

Ooof gençliğim gitti

Düşmanın eline düşmeyelim

Düşmanın eline düşmeyelim

Ölmeden mezara koyuyorlar

Ooof ey şehitler

Çanakkale içinde sıra sıra yiğitler

Çanakkale içinde sıra sıra yiğitler

Bak nerede düşüyor sevenler şehit

Ooof gençliğim gitti

Sabretmek iyidir

Sabretmek iyidir

Analar, babalar ümitlerini kesmiş

Ooof şehitler için

HEP BÖYLE BİLİNİR[3]

Çanakkale yaşar şehitleriyle Kosova’da

Anaların yiğitleri yan yanadır o toprakta,

Bir türküdür, namustur, vatandır

Çanakkale ağızlarda.

Buralarda ne sünnet, ne düğün Çanakkale’siz olur

Dünü bugüne sıkı bağlayan türkü budur.

Beşikteki bebeğin özlemi şehit babası, dedesidir

Çanakkale, Kosovalının imanı yeminidir.

Ne Çanakkale geçilir,

Ne de Kosova terk edilir,

Yıllara sanma ki o tarih ezilir,

Gün gelir, dev olur dirilir,

Kosovalı Ramo’nun şehit haberi gelir,

Mehmetçik başında, Fatiha okur, tekbir getirir.

“Çanakkale geçilmez”, bu hep böyle bilinir.

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ[4]

Korkmadan tek yürek vatan için vermeye can

İçimiz sanki yanıyor. Ne alev var, ne duman.

Ancak kafamda tek soru:’’Hürriyet ne zaman?’’

Okyanusu aşmışlar bizi yok etmeye sayısız insan.

Düşman karşısında dimdik bekleriz siperde,

Ülkemizin dört köşesinden vermişiz el ele.

Gökyüzü sanki yanıyor, dereler doldu top, gülle ile

Çanakkale geçilmez oldu, düşmanı sardı velvele.

Türk’ün askeri aç-susuz, potini yamalı ama imanlı,

Üzerine durmadan kursun yağıyor sanki leblebi…

‘’Allahü Ekber’’ sedası titretti yeri, kaimatı deldi,

Arş’ta kuruldu Cennet sofrası, Mehmet’i beklerdi.

Tut ki som altından saraylar kursam,

Kâinatın altında beni oturtsan,

Çağ değil çağlara mühürü vursam,

Vallahi annem-babam şehitliği kimseye kaptırmam.

‘’Haydi, oğlum haydi… Öyle ise git.

Düşman tanımıyor dinini, bombalıyor camini.

Çiğniyor ırzını, haklarını, yakıyor kitabini.

Yok, ediyor dilini, duygunu, horluyor Türklüğünü:’’

‘’Hadi yavrum utandırma ecdadını, çabuk git.

Düşmana verme meydan, ya gazi ol, ya şehit.

Düşman parçalamasın vatanını, yapmasın didik didik.

Ancak Türk Anası doğurur senin gibi yiğit.

‘’Öyle ise hadi git evladım! Ben evlatsız kalayım.

Şu yaralı bağrıma kara taş bağlayayım.’’

Bir şehidin kursun yarası ten üstüne nakış…

Ey şehit anası-babası! Sevin. Tutmalısın bana alkış.

ÇANAKKALE[5]

Çanakkale içinde

İlk top patladı

İlk top patladı

Güllesi denize düştü

Of gençliğim vay aman

Çanakkale içinde

İkinci top patladı

İkinci top patladı

Güllesi denize düştü

Deniz dalgalandı

Çıkınız görünüz

Deniz şapka ile doldu

Of gençliğe vay aman

Çanakkale içinde

Bir derin pınar

Uğraştılar yoruldular

Su çekemediler

Of genliğe vay aman

Çanakkale içinde

Bir derin pınar

İçmeyin be evlatlar

Zehirli sular

Of gençliğe vay aman

Çanakkale içinde

Bir yeşil çadır

Türk zabitleri

Gül kokar

Of gençliğe vay aman

Çanakkale içinde

Bir sarı çadır

Türk zabitleri

Bir araya toplanır

Of gençliğe vay aman

Çanakkale boyunda

Geçiyor iki kadın

Gayret edin evlatlar

Fransızlar yok artık

Of gençliğe vay aman

Çanakkale boyunda

Geçiyor iki kadın

Gayret edin evlatlar

İngilizler yok artık

Of gençliğe vay aman


[1] Bu Şarkı, Adı Bilinmeyen, Goralı Bir Çanakkale Şehidine Aittir. Orijinal Gorençe olan, Çanakkale ilgili bu iki türkü, Goralı aydın-yazar Ramazan Redzepleri arşivinden alınmıştır.

[2] Kosova’nın Çanakkale Kahramanları- Ebubekir Sofuoğlu’nun kitabından alınmıştır.

[3] İbrahim ARSLAN, Gazeteci-Yazar Priştine – Kosova

[4] Rüştü MAVİÇİÇEK, Birivoyca\ Gilan

[5] Çanakkale savaşı’na katılan Arnavut gençleri de varlığı nedeniyle Kosova’da Çanakkale savaşı’nın Arnavutça versiyonu da geliştirilmiştir. *Morina, İrfan, Çanakkale Türküsü ‘nün Arnavutça Söylenişi, çevren toplum bilim, yazın ve sanat dergisi, yıl 8, sayı 55,prişhtine, eylül 1986, s.25

Kosova’dan Çanakkale’ye : ”Makalelerle, Anılarla, Şiirlerle, Törenlerle ve Belgelerle Çanakkale Savaşı”/ [Editor- Hazırlayan : KTTGKK]. - Prizren : Bal-Tam, 2008. - 150 f. : ilustr ; 21 cm.

Önsö: f. 7. - Kaynakça : f. 150

ISBN-978-9951-8608-9-5